9 Ocak 2014 Perşembe

1. FESLEĞEN



         TAKIM:Tubiflorales

         FAMiLYA:Lamiaceae

         CiNS:Ocimum

         TÜR: Ocimum Basillicum L.

         KÖKENi VE YAYILIġI: Nane, kekik ve yabani kekiğin akrabasıdır. Kökeni güney Asya özellikle Hindistan'dır. Uzak ülkelerden onu ilk defa getiren iskender'dir. Fesleğen Sezar'ların Roma'sında XII. Yüzyılda güney Fransa'da ekilip biçilen bir bitkiydi.

         BiTKiSEL ÖZELLiKLERi: Fesleğen tek yıllık bir bitkidir. ince, dallanmış kökleri vardır. Dallanmış veya dallanmamış dik veya ya dik, 50-60 cm yükseklikte saplara sahiptir. Yapraklar çeşitlere göre değişmekle birlikte genellikle yumurtamsı uzun, taban kısmı küt, az dişli ve saplıdır. Tabandan itibaren dallanma veya dallanmayansap veya yapraklar çıplak ve zayıf tüylüdür. Yaprak rengi ık yeşilden koyu yeşile kadar değişir. Az veya çok fazla olan yaprak yüzü bazende dalgalıdır. Büyük veya çük yapraklar vardır. Çiçek sapın ucunda bulunur. Çiçekler genelde altısı bir arada bulunan başak görünümündedir. Alt kısmında başaktaki çekler seyrek, üst kısmında sıktır. Taç yapraklar beyaz renklidir. Meyvesi yumurta şeklinde uzunumsu eliptik şekle kadar değişir. Karın kısmı keskin köşelidir. Uzunluğu 1,5-2,0 mm, kalınlığı ise genellikle 1. 0 mm kadardır. Hilum daha ık renkli ve belirgindir. Meyvenin yüzeyi kırışık ve damarlıdır. Rengi koyu kahverengidir.

         ETKEN MADDESi:Çiçekler da veya yapraklarının distilasyonu ile uçucu yağ elde edilir. ucu yağın oranı %0. 1-0. 45 arasındadır. ucu yağın en önemli kısmını methyl cavicol (estragol), lilanol ve acimine teşkil eder. Herbada doneli maddeler vardır. Ticari ölçüde yağ birimi bilinmemektedir. Deneme, ekimleri dönümünden 2-4 kg yağ alınabileceğini göstermiştir. Buhar destilasyonu ile ayrılan yağından 37 bileşik (madde) tespit edilmiştir. Fidedeki önemli yağ maddesi methyleugenol 'dür.

Dorg olarak sap, yaprak ve çekleri kullanılır.

         FAYDALANMA YÖNLERi: Fesleğen çok uzun zamandan beri ilaç olarak kullanılan güzel kokulu bir bitkidir. Halk arasında birçok hastalığa karşı kullanılmasına karşın modern illarda önemli bir yeri yoktur. Öksürükte, mide rahatsızlıklarında, idrar yolla hastalıklarında, streste ve çeşitli çayların bileşiminde kullanılır. ilaç sanayinde, yiyecek endüstrisinde konserve yiyeceklerde ve içkilerde kullanılır ve bakterilere karşı koruyucu bir özelliği vardır.

Fesleğen kokusu sivrisinek ve tahta kurusu gibi haşara kaçırır. Zafiyeti ve hazımsızlığı giderir, arı sokmalarında faydalanılır.

         YETiġTiRiLMESi: Fesleğen yabancı ot bulunmayan temiz bir tarla ister. Ekim nöbetinde çiftlik gübresi ile iyi gübrelenm çapa bitkisinden sonra gelmesi önerilmektedir. Tarlavari üretimde tohum direkt tarlaya mibzerle ekilebilir. Bu durumda dekara kullanılacak tohumluk mikta 0,6-1,0 kg civarındadır. Sıra ara ise 30-40 cm' dir. Ekim soğuk bölgelerde don tehlikesi geçtikten sonra yapılmalıdır. Ege bölgesinde eğer ön sulama olanağı varsa eylül ayında ekmek en uygunudur. Eğer ekim sonbaharda yapılamayacak durumda ise ilkbaharda erken ekime gidilmesi gerekmektedir. Soğuk lgelerde sonbaharda ekme olanağı bulunmağından zorunlu olarak ilkbaharda ekim yapılmaktadır. Ancak aslında bu bölgelerde ilkbaharda da tarlaya g girilebildiği ve son don tehlikesi geç ilkbahar' da ortadan kalktığından bu tarihlerden sonra yapılan ekimlerle oldukça geç kalınmaktadır. işte bu g durumu gidermek için direkt tarlaya ekim yanında


fide şeklinde üretimde söz konusudur. Bu durumda kıştan yastıklara ekim yapılmakta ilkbahar da fideler tarlaya 30 x 25 cm araklarla şaşırtılmaktadır. Yastıklara 60-80 gr tohum bir dekar yer için yeterli fideyi sağlayabilmektir.

Fesleğen bol besinli toprakları tercih eden bir bitkidir. Bu nedenle zengin topraklarda yetiştirilmesi yanında üretiminde kimyasal gübrelerinde kullanılma gerekmektedir. Bunun için ekiminde dekara 4-6 kg n, 3-5 kg p2o5 ve 10-12 kg/da k2o verilmesi önerilmektedir. Ancak bu miktarlar fakir topraklarda en az 1/3 oranında arttırılmalıdır.

Fesleğenin vegetasyon devresi esnasında en önemli sorunu yabancı otlarla mücadeledir. Özellikle kurak bölgelerde yabancı ot yanında sulamada iyi bir gelişim için üzerinde durulma gereken kültürel önlemlerdendir.

         HASAT: Biçme genel olarak çiçeklenme başlangıcında yapılır. Uygun yıllarda birden fazla biçim söz konusudur. Ege koşullarında verim, geciktikçe azalmakla beraber üç biçim yapılabilmiştir. Biçimi takiben bitkileri sıkı demet yapmadan taşıma ve 30-35 c de kurutmalıdır.

         VERiM: Almanya şartlarında ortalama drog herba verimi 80-150 kg/ da arasında değiştiği belirtilmektedir. Eğer ikinci biçim yapılabilir ise bunun 200 kg/da'ı bulabileceği bildirilmektedir. Ege koşullarında ise yapılan ön araştırmalarında drog herba miktarının 350 kg/da 'ı bulduğu saptanmıştır.

         HASTALIK VE ZARARLILARI:

Fesleğende en fazla görünen hastalık mantarların yaptıkları yaprak lekeleridir. Ge devrede yaprak bitkilerinin de zararı oldukça büyük olmaktadır.

         KULLANILAN BiTKi KISMI: Herba Basilici


         ETKEN MADDELERi: Fesleğenin çekli dal ve yapraklarının destilasyonu ile uçucu yağ elde edilmektedir. ucu yağ ora %0.1- %0.45 arasında değişir. Uçucu yağın en önemli kısmını methylcavucol (astragol) ve linalol teşkil eder. Ayrıca fesleğen herbasında taneli maddelerde vardır. Fesleğen midevi, balgam söktürücü ve idrar yollaantiseptiği olarak kullanılır.

1. ANASON:



         LATiNCE ADI: Pimpinella Anisum L.

iNGiLiZCE ADI: Garden Sage

         MAHALLi ADLARI: Anason

         BiTKi HAKKINDA GENEL BiLGi VE ÜLKEMiZDE YAYILIġI:

Anason çok eski bir kültür bitkisidir. Kökeninin neresi olduğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak Mısır, Suriye, Kıbrıs, Yunanistan, Ege adala ve rkiye'nin olabileceği kanısı yaygındır. Bugün anason değişik iklim bölgelerinde yayılmıştır. Ancak cak iklim bölgelerindeki yaygınlığı daha fazladır.

Anasonun kültürü bir çok ülkede yapılmaktadır. ispanya, Balkan ülkeleri, Güney Rusya ve rkiye en fazla anason üretimi yapan ülkelerdir.

Anason cak, orta nemlilikte iklimden hoşlanır. Yurdumuzun özellikle Ege, Marmara ve ney Anadolu bölgeleri iklim yönünden uygun yörelerdir.

Anason üretimi yıllık 20. 000 ton dolayındadır. Yurdumuzda en fazla anason antalya - denizli- burdur- Muğla ve izmir yörelerinde üretilmektedir. ABD, Brezilya, Hollanda, Almanya, Fransa, italya, ispanya ve Yunanistan Türkiye'nin %74 anasonunu alırlar.

         VERiM:

Anasonda verim bölge ekolojik koşullarına, yetiştirme tekniğine ve kullanılan çeşide göre büyük değişiklik göstermektedir. Bornova koşullarında ispanya, çeşme ve Isparta kökenli anasonların kasım, şubat ve mart aylarındaki ekimlerinde en yüksek verim şubat ekiminden elde edilmiş bulunmaktadır. Burada çeşme (izmir) çeşidi ortalama 43 kg/da, ispanya çeşidi ise 73 kg/da verim vermiştir.

Literatürde verimin 50-100 kg/da arasında değiştiği belirtilmektedir.



YILLAR
EKİLEN ALAN

(HA)
ÜRETİM (TON)
VERİM (KG/HA)
1990
16. 400
9. 500
597
1991
17. 617
13. 400
761
1992
33. 000
25. 000
758
1993
36. 800
28. 000
761
1994
41. 000
27. 500
671
1995
36. 000
25. 000
694
1996
35. 000
19. 000
543
1997
34. 000
21. 000
618
1998



1999
41. 000
23. 000
582

         KULLANILAN BiTKi KISMI: Fractus Anisi

içerdiği etken madde:anoson meyvesi uçucu yağ içermektedir. Bunun oranı %1. 5-3 arasında değişme

 KULLANI ALANI:

Anason midevi, karminatif, iştah ıcı ve koku verici etkilere sahiptir. Anasonun karminatif etkisi mide ve bağırsaklarda fermantasyona engel olmasından ileri gelmektedir. Ayrıca anason bazı içkilerin (rakı, anitez) hazırlanmasında da kullanılmaktadır.


DIŞ TİCARET RAKAMLARI


ANASON TOHUMU


YILLAR
MİKTAR (KG)
DEĞER ($)
1997
338. 850
579. 934
1998
162. 900
344. 721
1999
97. 524
214. 868




iTHALAT  MiKTARI:

ANASON VE CIN ANASON TOHUMU


YILLAR
MİKTAR (KG)
DEĞER ($)
1997
338. 850
579. 934




1998
162. 900
344. 721
1999
97. 524
214. 868