25 Ekim 2018 Perşembe

Kuzu bakım ve beslenmesi


Kuzu bakım ve beslenmesi


Doğaya en çok saygı gösteren, baharın gelmesini fırsat bilip dünyaya gelen minik ve sevimli kuzular bir tarafdan köyün sürülerinin geleceğini oluştururken diğer tarafdanda satışlarıyla işletmelere nakit para girişi sağlarlar. Kuzular koyunculuk işletmesinin karlılığı ve işletmenin geleceği için son derece önemlidir. Ayrıca ülkemizde sayısal yönden kasaplık hayvan potansiyalının önemli bir bölümünü oluştururlar. Bu nedenle kuzuların bakım ve beslenmeleri hem gelecekteki sürünün değerini hemde verim yüzeyini doğrudan etkilemesi bakımından üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.
Doğum Öncesi Hazırlıklar
Yetiştirici koyun ve kuzunun rahatı için kuzulama zamanı yaklaşınca koyunları ahırları ve yemleri hazırlar. Bu dönemdeki kayıpları en aza indirmek amacıyla doğuracak düzeydeki gebe koyunlar sürüden ayrılır memeleri üzerindeki kıllar kirkilir mümkünse ayrı bir bölmeye alınır. Doğum bölmeside diyebileceğimiz bu bölme geniş sıcak aydınlık ve temizdir badanası yapılır alta bolca altık serpilir. Gece doğumu olmabilme ihtimaline karşın gecede aydınlatılır. Gebe koyunlara gebeliğin son 1,5 ayında ilave keşif yem verilir. Doğum sonrası koyuna verilecek kuru ot ve keşif yemi hazırlanır. Doğum öncesinde mera hazırlığıda önemli bir konudur meranın temiz yerleri bölgeleri anaç koyunlar için ayrılır.
Doğum
Kuzulaması yaklaşan köyün huzursuzdur, hareket halindedir genellikle sakin ve tenha yer arar. Doğum yaklaşınca sancı ben ikınma başlar. Doğum başladığında zorunlu olmadıkça doğuma müdehale edilmez. Koyun ve Keçiler genellikle herhangibi bir müdahaleye gerek kalmadan kolay doğum yaparlar. Güç doğum çok seyrek rastlanır. Bazen yavru ters gelebilir yada doğum kanalında yavrunun sıkışıp kalması söz konusu olabilir. Bu hem annenin hemde kuzunun kaybına neden olabilir. Bu nedenle bu gibi durumlarda varsa tecrübeli bir bakıcı yoksa bir veteriner hekim vasıtasıyla doğuma yardımcı olunur. Sancı başladıkdan 1 saat sonra doğum gerçekleşir. Sancıdan 1 saat sonra doğum gerçekleşmediyse yardım gerekir. Kuzu doğar doğmaz arka ayaklarından tutulur ve sallanır. Ağız ve burun etrafındaki sümüksü maddeler temizlenerek kuzunun nefes yolları açılır böylece kuzunun nefes alması sağlanır. Doğan kuzu ıslaktır bu sebeple havluyla biraz kurulandıkdan sonra annesinin yanına bırakılır. Doğum sırasında göbek kordonu kendiliğinden kopar koptuğu yer antiseptik bir solisyon ile yıkanıp göbek kordonunun sarkan kısmı göbekden 5 parmak geriden yine antiseptik bir solisyon yıkanmış bir gazlı bez veya pamuklu bir ip ile bağlanır. Doğum sonrasında kuzu ve annesi soğuktan mutlaka korunmalıdır. Şayet doğum sonrası doğum yapan köyün olmuş veya ikiz doğum nedeniyle anne köyünün şutu yeterli gelmiyorsa kuzu başka bir koyuna alıştırılır yani kuzuya süt anne koyun bulunur. Şayet bakıcı anne koyun bulunamazsa kuzu biberonla beslenir.
Ağız Sütü Dönemi
Bu dönemde kuzuların yeterince ağız sütü alması sağlanır. Ağız sütü doğumla birlikte memeden gelmeye başlayan ilk sütür ve normal sütten farklıdır. Daha çok kanı andırır kuzu süt ile kan arası bir besin olan ağız şutüyle beslenir ve daha sonra ki beşini olan normal süte geçiş yapar. İlk 24 saaten sonra ağız sütü verilmesi durumunda geç kalınmış olunur. İshal yaptığını düşünen bazı yetiştiriciler ağız şutunu içirmemekte veya az içirmektedir. Bu bilgi tamamen yanlıştır. Ağız sütü içirilmeyen kuzu hastalanır ve iyi gelişemez ayrıca ağız sütunun besin değeri çok yüksektir.
Kuzuların Beslenmesi
Kuzular 24 saat anne koyun ile doğum bölmesinde kalır. Şayet ikiz doğum ise bu süre bir kaç gün daha uzatılabilinir. Bu dönemde kuzular için en iyi besin maddesi anne sütüdür. 1 hafta sonra mera ve hava şartları müsade ettiğini sürece anne koyunlar meraya çıkarılır. Emiştirme sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez yapılır. Kuzuların önüne 15. günden irtibaren kaliteli kuru ot veya kuru yonca otu ve kuzu başlangıç yemi konulur. Kuzular bu şekilde yavaş yavaş yemeyi öğrenir. Kuzular 1 aydan sonra meraya çıkarılabilinir. Kuzu sürüleri anaç sürüden ayrı otlatılmalı ve sürü mevcutları 150 – 200 kuzu arası olmalıdır. Damızlığa ayrılan kuzular 3 – 4 ay annalarını emerler sütten kesimden sonra erkek ve dışı kuzular ayrı sürüler halinde otlatılırlar. Meraya ilave olarak günde 200 – 300 gram keşif yem takviyesi yapılmalıdır. Kış mevsiminde doğan kuzular meraya çıkamadıkları için onlara iyi kalitede kuru ot veya kuru yonca otu temin edilir. Zorunlu olmadıkça kuzulara hububat şamanı verilmez çünkü kuzular samandan yeterince yararlanamazlar. Kuzu bölmelerinde kuzuların önünde sürekli yem temiz ve ılık şu ve yalama taşı bulundurulur. Kuzular, kuzu bölmelerine yas veya cuse büyüklüğüne göre gruplar halinde konulmalıdır. Aksi halinde zayıf kuzular güçlü kuzuların arasında yem yiyemezler ve kuzu ölümleri artar.
Kuzu Besisi
Kuzu besisi koyunculuğun en önemli kısmıdır çünkü koyunculukta yetiştireceği para kazandıracak en avantajlı et üretimi kuzu besi döneminde olur kuzuların beşisi, beşi süresi ve beşi sonu ağırlığına göre şu şekilde yapılır.
Entasıf kuzu besisi
En yoğun beşi olup 4 aylığa kadar olan beşi şeklidir. 4 aylık olduklarında 35 – 40 kg canlı ağırlığa ulaşırlar bu yaşta kesilmiş kuzular et rengi, yağlılık, sertlilik, nemlilik ve benzeri diğer et özellikleri bakımından tüketiciyi tatmin etmelidir. Bu sistemde öncelikle anaç sürümüz gayet sağlıklı ve süt verimi en azından yavrusunu rahatlıkla beşliyecek düzeyde olmalı ve yavru yüksek ağırlıkta doğmuş olmalıdır. Sürümüzde yapıcağımız gençleştirme oranını tespit etikden sonra kendimize damızlık olarak tespit etiğimiz hayvanları 105 gün kadar anadan süt emzirmeye devam edilir. Bunun dışında kalan kuzularıda beşi hayvanı olarak kabul etmeliyiz. Beşiden önce kuzulara enteretoksin aşısı yapılır.
Meraya çıkmamış kuzularda parazit mücadelesi gerekmez. Kuzular 45 günlük olunca canlı ağırlıklarıda 15 – 20 kg olmalıdır. Bu ağırlığa ulaşacak kuzularıda sağlıklı bir yerli sürüye etçilik vasıfları iyi olan Karacabey merinosu, Konya merinosu ve bazı özel kuruluşların ithal etikleri etçi koçlar gibi kültür ırkı koçu yerli anaç sürüyle melezleyerek elde edebilir. Çünkü birinci melez döller genelde hem annenin hemde babanın üstün yönlerine sahip olarak doğmaktadırlar. Kuzuları erkenden kesiyoruz kuzu 8 – 10 kilo olunca doğru kasaba gidiyor. Bu hem çiftçinin kaybı hemde ülkenin kaybı demektir. Kuzular 1,5 – 2 ay süt emdikden sonra 2 ay kadar beşiye alındıkdan sonra 35 – 40 kg kolayca ulaşabilirler bundan sonra satılmaları daha uygun olur. Yapılan bir çok araştırma göstermiştir ki 40 kg canlı ağırlıktan sonra kazanılan her kg canlı ağırlık daha çok iç yağı ve kalıp yağ şeklinde olur. Bu durum aynı zamanda kesimhanelerde etin kaliteli kuzu eti fiyatlarından alınmasında sıkıntılar oluşturur.
Eskiden beri şikayetçi olduğumuz erken kuzu kesiminin bu şekilde önüne geçmiş oluruz ve her yıl 100 binlerce kayıp olan et kaybını engellemiş oluruz. Bu sistemin ayrı bir avatanjida yavrusu beşiye alınacak anaç köyünün 45 gün sağımına devam edilerek süten bir kazanım sağlanmasıdır. Elde edilecek bu sütle yavruya verilecek beşi yemlerinin masrafları karşılanabilinir. Bazı bölgelerin toprak ve bitkilerinde selenyum eksikliği görünür buralarda kuzularda beyaz kaş hastalığı ortaya çıkar onun için kuzulara selenyumlu, e vitaminli, mineral ve vitamin karışımları verilir. Koyunlara has bütün hastalıkara kuzularda yakalanabilir. Ancak yeni doğan yavru kuzulara ağız sütü ve anne sütü uzunca bir süre verilir bunun yanı sıra gerekli bulaşıcı hastalıklara karşı asi yaptırılır.
Kuzu performansını düşürdüğü ve ölümlere sebep olduğu için hastalıklar konusunda dikkatli olunması gerekir. İç ve dış parazitler ise hayvanın yediğine ortaktır hayvanı halsiz düşürür onun için ise parazit mücadelesi yaparak başlamak gereklidir. Koyunculukta amaç karlılık olduğunda göre gerek iş gücünden gerekse hayvanların beşi gücünden en iyi şekilde yararlanılmalıdır. İşte bu sebeple kuzu büyütme ile beşi birbirinden ayrı düşünülemez yeterli ve iyi koşularda büyütülen kuzuların beşisinden alınacak sonuç kuzu büyütme döneminde yetersiz beslenmiş kuzuların beşi sonucuna göre daha iyi olur buda karlılığı etkileyen önemli bir etkendir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder