Mantar Nedir, Nasıl Tanınır ve Anlaşılır ?
Kültür
mantarları yaygınlaşana kadar kentli nüfusun büyük bir kısmı için mantar
kelimesi pek bir şey ifade etmiyordu. Belki arada bir ayaklarında oluşan
kaşıntının sebebi geliyordu akıllarına. Elbette ki meselenin o yönüne
girmeyeceğiz ancak artık kendisine kayısının nerde yetiştiği sorulduğunda,
‘manavda’ cevabını veren çocukların çağındayız. En azından süpermarket
reyonunda demediklerine bile sevinenlerimiz çıkacaktır. Ben öyle yaparak teskin
oluyorum, tavsiye ederim.
Neyse konumuza gelelim! Mantar nedir?
Öncelikle konuya Fransız Guyanası’ndan
katılanlar için belirtelim ki mantar, sadece kültür mantarı demek değildir ve
süpermarketlerde yetişmez. Ancak en çok yetiştirilen kültür mantarı agaricus bisporus milyondan fazla mantar
türünden sadece bir tanesidir. Evcilleştirebildiğimiz türlerden biridir ve
yakın zamanda endüstriyelleşmeye de başlamıştır. Bu aralar tezgahlarda bazı
başka türlerin de yavaş yavaş ona katılmaya başladığını görüyoruz. Doğa ise
bize bundan çok daha fazlasını vadediyor.
Mantarlar pek çoğumuzun sandığı gibi
bitki değildir. Aslında bitkilerle ortak yönleri vardır ancak kendi besinlerini
kendileri üretemezler. Bu yüzden bilim insanları onları bitki ve hayvanlardan
farklı bir aleme yerleştirirler. Yani mantarlar başlı başına bir alemdirler.
Ekosistemin kritik rollerinden ayrıştırıcılığı üstlenmişlerdir. Organik yapıların öldükten sonra çözülüp başka canlıların
yaşamsal faaliyetlerinin hammaddesi olması onların eseridir. O yüzden arama
motorlarına mantar yazıp tarattığınızda hem ölüm gibi sevimsiz, hem yaşam gibi
rengarenk canlılarla karşılaşırsınız. Daha da ilginci göz kamaştırıcı zerafeti
olan bir türün içinde ölümcül bir zehri taşıyor olabilme ihtimalidir. Bu yüzden mantar ölümle yaşam gibidir. Özellikle doğada bir
survival durumunda ona bakış açınızı doğru ayarlarsanız, bu çok şeyi
değiştirebilir.
Mantarlar
yüzbinlerce türü olan bir alem ve biz aslında sadece bir survival durumunda
yenilebilecek şapkalı mantarlardan bahsedeceğiz yani meselenin mikroskobik
boyutlarına inmeyeceğiz diyelim ama belirtmekte fayda var: Mantarlar birçok
ilacın üretiminde (antibiyotik-vitamin-enzim-hormon vs.) kullanılırlar ve tabi
birçok hastalığa da sebep olabilirler. Ekmeğin, yoğurdun, peynirin ve şarabın
meydana gelmesinde payları vardır. Aslında ekosistemin her yerinde onlar vardır
denilebilir. Nemli yerlerde biraz daha fazla olmak üzere dünya üzerinde bir
mantar türüne rastlamayacağınız yer ya yoktur ya da çok azdır.
Bu
girişten sonra ilgi alanımıza giren büyük mantarlara bir göz atabiliriz.
Bunların büyük çoğunluğu basitçe bir sap kısmı ve bir şapkadan oluştukları için
genel olarak onlara şapkalı mantarlar da diyebiliriz. Daha sonra yenilebilir ya
da zehirli türlere baktığımızda birçoğunun bu şekilde olduğu görülecektir.
Aslına bizim mantar diye adlandırdığımız bu yapı mantarın sporlarını salacak ve
onun üremesini sağlayacak parçasıdır. Bitkilerle benzeştirecek olursak bir
çeşit meyve gibi düşünülebilir.
Mantarların
Bölümleri Ve Tanıtıcı Özellikler
Toprak
üstünde bulunan meyve diyebileceğimiz yapıyı oluşturan bölüm miselyum olarak
adlandırılmaktadır. Bunu bazı mantarların yumruları altında kök iplikçikleri
şeklinde görmeniz mümkündür. Dikkatli bakılırsa özellikle orman tabanında
toprak üzerinde beyaz lekeler olarak da görülebilirler. Miselyum aslında
dünyayı saran bir ağdır. Onunla ilgili mikolog Paul Stamets tarafından yapılan
bir TED konuşmasını şuradan dinlemenizde fayda var.
Mantarların
tanımlanması sırasında bazı yapısal özellikleri göz önüne alınmıştır. Bunların
başlıcaları şunlardır: Şapka biçimi, şapkanın alt yüzü, lamel varsa konumu ve
özellikleri, sap şekilleri, sap altı kısımda çorap benzeri yapının bulunup
bulunmaması, sapın gevrekliği ya da lifli yapısı, sapın şapka ile bağlantı
türü, mantarın rengi-tadı-kokusu ve sporların rengi.Şimdi bunlara daha
ayrıntılı bakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder