31 Aralık 2013 Salı

Biyolojik Mücadelenin Stratejik Önemi

Biyolojik Mücadelenin Stratejik Önemi

Dünyada BMnin geçmişi Hollanda ve Avusturalya gibi ülkeler hariç 21 yy. başlana kadar Türkiye örneğine benzer şekilde gelişmiştir. Endüstriyel tamda kullanılan kimyasal girdilerin çevre üzerine olumsuz etkilerinin



20.    yy. sonlana doğru rülmesi ve Biyolojik Çitlilik Konvansiyonun 29 Aralık 1993 tarihinde imzalanma ile birlikte alternatif zirai mücadele ürünleri konusunda çalışmalar hızlanmışr. Gıda güvenliği, enerji ve savunma konula ile birlikte Türkiye Cumhuriyetinin en önemli üç stratejik alandan biridir. Türkiye Cumhuriyeti için artan nüfus, refah düzeyi ve turizm kapasitesi ile birlikte Gıda Güvenilirliği ihmal edilemez ve yaşamsal öneme sahip bir konudur. Bu bağlamda gıda güvenilirliği yani tüketilen gıdanın insan sağğı ından herhangi bir risk taşımama yaşam hak ve beslenme hak olarak kabul edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti devleti tüm vatandaşlarının yeterli ve güvenli gıdaya erişimini sağlamak ve bu durumu sürekli kılmak için gerekli her türlü tedbiri almak ve çalışmala yapmak durumundadır. Bu bağlamda 2010 yında çıkan 5996 sayı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağğı, Gıda ve Yem Kanunu gıda üretim sürecinin her halkanda rol oynayan herkese sorumluluklar verdiği gibi kamuya bu zincirin denetim görevini vermiştir. Bu kanunun yayımlanmandan sonra Tarım ve Köyleri Bakanlığı yeniden yapılandırılarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı adını almış ve gıda denetimi görevini daha etkin yerine getirmek üzere organize olmuştur.


Türkiye bugün doksan milyar TLyi geçen tamsal üretimi ile Dünyanın yedinci Avrupa’nın ise en büyük tamsal ekonomisidir. Bu pozisyonunu koruma ve geliştirebilmesi için tamsal  üretimin  çeşitlendirmesi, her mevsime yayılması, üretim ve muhafaza standartlarını yükselterek rekabetçi ve ihracatçı bir yaya kavuşturma mecburidir. İhracat yapamayan bir tarım sektörünün mevcut bümeyi sürdürmesi mümkün olmadığı gibi başta artan işgücü maliyetlerden dola karlığı azalacak ve cazibesini yitirecektir. Bu nedenle Türk tarım sektörünün ihracat eksenli bir büme stratejisi izlemesi ve muhakkak surette ihracat pazarlarının talep ettiği kalitede gıda üretmesi gerekmektedir. Bu amaçla rekabetçiliği geliştirmenin en hassas ve gerekli olduğu alan güvenilir gıda üretimidir. Güvenilir gıda üretiminin en sorun olduğu alan ise özellikle yaş meyvedir. İlaç kantı olmayan yaş meyve sebze üretimi özellikle bu ürünlerde ekonomik kayıp yapan hastalık ve zararlıların çok olma ve zarar oranın yüksek olmandan dola son derece riskli ve zordur. BM çalışmaları yukarıda bahsedilen nedenlerden dola ülkemiz için son derece önemli




ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Bitki Sağğı çalışmalanda üzerinde durduğu en önemli konudur. Bu nedenle BM Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2013-2017 stratejik planda öncelikli çalışma alaolarak yer almışr. Yine Kalkınma Bakanlığının 2013-2023 Onuncu on yıllık kalkınma planda da BM yatırımlana destek verilmesi için bakanlık tarafından gerekli girişimlerde bulunulmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder