BM uygulamasının önündeki en büyük engel bu mücadele metodunun bilgi yoğun bir metot olmasıdır. Diğer önemli bir husus ise üretici alışkanlığıdır. Elbette ki kimyasal BKÜ’lerinin uygulama kolaylığı ve kısa sürede verdiği etkili sonuçların üreticiler tarafından bilinmesi hiçbir şekilde unutulmaması gereken bir konudur. Çünkü bitkisel üretimin en büyük amacı artan dünya nüfusunun ihtiyacı olan gıdayı yeterli üretim yaparak karşılamaktır. Kimyasal mücadelenin mevcut
bitkisel üretimdeki yeri bu açıdan son derece önemlidir. BM’nin önemini vurgularken usulünce yapılmış olan kimyasal mücadelenin
kötülendiği anlaşılmamalıdır. Günümüzdeki
bitkisel üretim teknikleri içeresinde kimyasal mücadele vazgeçilemez bir zirai mücadele metodudur ve bu durum bugün için gıda güvenliğinin en önemli unsurudur.
Dünya’da BM ile ilgili olarak yapılan çok sayıda araştırma, üretim ve salım çalışmasına ve çok sayıda taltif edici onur verici sözlere rağmen maalesef uzun yıllar bu konuda istenen seviyede bir gelişme olmamıştır. Uluslararası biyoajan üreticileri derneği (IBMA)
tarafından 2002 yılında yayınlanan bir rapora göre BMÜ’lerin toplam kullanımın kimyasal içerikli BKÜ’lerinin
ancak %1’i olduğu belirtilmiştir. Fakat ümitvar olan durum ise bu oranın 2010 yılında iki kat artarak toplam BKÜ pazarının %2’sine ulaşmasıdır. Fakat bu yüzde
ikilik miktarın %80’i tek başına Bacillus thrungiensis’e aittir. Bu veriler başarısı kanıtlanmış ve iyi pazarlanabilen bir ürünün ne kadar başarılı olacağını göstermektedir. IBMA adı geçen raporda BMÜ’nin pazar payının BKÜ pazarı içerisinde %20 olması gerektiğini bildirmiştir (Anonim 2012e).
BM’nin geleceği ile ilgili belki de en önemli değerlendirmeler dünya pestisit pazarının mevcut hali ve geleceği ile ilgili yapılacak değerlendirmelerdir. Pestisitlerin ilk keşfinden beri
tarımsal üretimin en önemli girdilerinden biri olmuş ve pestisit pazarı uzun yıllar hızla büyüyerek 1990’lı yıllarda 35 milyar ABD doları gibi büyük bir hacme erişip zirve noktasına ulaşmıştır. Pestisit tüketim rakamları 1995 yılından sonra organik tarımın popüler hale gelmesi ve GDO’lu ürünlerin üretimi ile artış hızını kesmiş ve zaman zaman düşerek yatay bir seyir izlemiştir. Günümüzde önemli pestisit üreticisi firmalar BMÜ üretmek için yatırım yapmaya başlamışlardır. Aşağıda Tablo 1’den anlaşılacağı üzere BMÜ ile kimyasal mücadele ürünü üretmenin maliyetler ve getirdiği fayda arasında önemli farklar vardır. Uluslararası BKÜ üreticisi firmaların bu konuya ilgi duyması BM çalışmaları için önemli avantajlardan biridir.
Tablo 1. Kimyasal mücadele ve Biyolojik Mücadele’nin performanslarının karşılaştırılması (Lenteren, J.C. van, 1997)
Kriterler
|
Kimyasal
mücadele*
|
Biyolojik mücadele
|
Test edilen etkili madde sayısı Başarı oranı
Geliştirme
maliyeti Geliştirme
zamanı Fayda/maliyet oranı Dayanıklılık riski Zararlıya özelleşme Zararlı yan etikleri
|
> 3,5 milyon
1
: 200,000
150 milyon ABD $ 10
yıl
2
: 1
Çok Çok az Çok
|
2,000
1
: 10
2 milyon ABD $
10 yıl
20
: 1
az fazla
Az veya hiç
|
BM’nin çok sayıda faydası ve avantajı sıralanabileceği gibi olası bazı sorunlar ve dezavantajlardan da bahsetmek gereklidir. Çünkü hiçbir zirai
mücadele metodu tek başına yalnızca
faydalı veya zararlı değildir. BM konusundaki bazı sorunlar ve riskler şöyle sıralanabilir;
-
BM Ürünleri canlı materyallerdir ve muhafazası, nakli ve uygulaması zordur.
-
BM Ürünlerinin uluslararası ticarete konu olması durumunda karantina etmenlerinden ari olması, yani yeni ZO’ların ülkeye sokmaması gerekir. Bu konuda FAO tarafından yayınlanmış olan ISPM 3 (Guidelines for the export, shipment, import and release of biological control agents and other beneficial organisms)
ve EPPO tarafından yayınlanan PM 6 (Safe use of biological control )
uluslararası standartlarına uyulması son derece önemlidir.
-
FO’ların hedef dışı canlılara (bitki ve diğer canlılar) zarar vermesi önemli bir risktir.
-
Ayrıca FO’nın kullanıldığı yerde bulunan diğer faydalı canlılara zarar vermemesi gerekir.
-
FO’ların salındığı bölgede az sayıda bulunan türlere zarar vermemesi ve özellikle toprak mikroflorasında geri dönüşümsüz olacak şekilde diğer türleri baskılamaması gerekir.
-
Bunların dışında bilinmeyen diğer bazı potansiyel risklerinde göz önünde bulundurulmasında fayda vardır.
Mikrobiyal BMÜ konusunda ise;
-
Özellikle mikrobiyal preparatların formülasyonunda güçlükler yaşanması,
-
Mevcut formülasyonların raf ömrünün kısa olması,
-
Özel uygulama aletleri ile uygulanması ihtiyacı,
-
Yetersiz kullanım bilgisi,
-
Kimyasallar kadar piyasa da yaygın bulunmamaları,
-
Biyolojik etkinlik denemelerine ait metodoloji konusunda çalışma yapılması ihtiyacı,
-
Biyolojik etki seviyelerinin kimyasallara oranla düşük olması sayılabilecek diğer sorunlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder