. Kırmızı
örümcekler:Tetranychus cinnabarinus (Boisd.)
Tetranychus urticae Koch. (Acarina:
Tetranychidae) Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli
Kırmızı örümcekler yaprağın alt yüzeyine ördükleri ipek ağlar arasında, ergin, nimf ve yumurtaları ile birlikte bir arada bulunurlar. Ergin büyüklükleri 0,5-0,7 mm olup, göz ile zor görülürler. Birinci dönem larva üç çift bacaklı, nimf ve erginler ise dört çift bacaklıdır. Yumurtaları küresel olup, başlangıçta cam gibi şeffaftır, açılmaya yakın koyulaşırlar.
Polifag bir zararlıdır. Özellikle fasulye, hıyar, domates, patlıcan, biber ve kabakta zararı önemlidir.
Kırmızı örümcekler, ağız parçaları içinde bulunan styletleri ile bitki dokusunu zedelemeleri sonucunda çıkan bitki özsuyunu emerek beslenirler. Bu emgi sonucu yaprakta sararma ve kıvrılma olur, ürün verimi ve kalitesi düşer. Zararlının yoğun olduğu durumda bitkinin sürgün ve dalları ağ ile kaplı hale gelir ve yapraklarda ve bitkide kuruma meydana gelir.
Biyolojik
mücadelesi
Ülkemiz faunasında kırmızı örümceklerin değişik takım ve familyalardan çok sayıda doğal düşmanı olmakla birlikte bu zararlının
ticari olarak yürütülen BM programında sadece avcı akarlar kullanılmaktadır. Örtüaltında yetiştirilen ürünlerde doğal BM beklenemez. Eğer doğal BM beklenirse zararlıların popülasyonu artabilir ve doğal olarak ortaya çıkan ajanlar zararlı popülasyonunu kontrol altına alamayabilir. Bu yüzden örtüaltı yetiştiricilikte, BM metotlarından doğal düşmanların kitlesel üretimi ve salımı yöntemi uygulanmaktadır.
Kırmızı
örümceklerin BM’sinde ticari olarak mevcut olup aktif olarak kullanılan doğal düşmanlar Phytoseilus persimilis ve Amblyseius californicus dur (Şekil 17,18).
Phytoseilus persimilis kırmızı örümceklerin doğal avcısı olup anavatanı Akdeniz
Bölgesidir. Avcı akar görünüş olarak avından daha iri ve daha hızlı hareket etme yeteneğine sahiptir. Avına özelleşmiş olup, avının yumurta ve nimf dönemleriyle beslenmeyi tercih etmektedir. Phytoseilus persimilis aynı sıcaklıkta, yumurtadan ergin dönemine avından daha kısa sürede
ulaşmakta ve doğal üreme gücü avından daha yüksektir. Bütün bu özellikler
O.
persimilis’in iyi bir avcı olduğunu göstermektedir. Ancak bu özelliklere rağmen, avcının avı üzerinde başarısına etki eden en önemli husus, salımın başlangıcındaki av/avcı oranıdır. Av/avcı oranı iyi ayarlandığı takdirde
başarı elde edilmektedir. Bu zararlının BM’sinde önerilen av/avcı oranı ürün çeşidine, iklim koşullarına ve BM firmasının tavsiyelerine göre değişmektedir.
Amblyseius californicus’un anavatanı Amerika kıtası olmakla birlikte, son yıllarda Avrupa kıtasında birçok ülkede kullanılmaktadır. Normal koşullarda kırmızı örümceklerin BM’sinde, P. persimilis’in anavatanı Akdeniz
Bölgesi olduğu için bu avcı akar kullanılmaktadır. Ancak P. persimilis, sıcaklığın 30oC nin altında seyrettiği ve rutubetin %50-70 civarında olduğu ortamlarda en iyi etkisini göstermektedir. Örneğin; sıcaklık 28oC üstünde seyrettiği zaman P. persimilis’in üremesi durmakta ve rutubetin belirtilen düzeyden düşük olması halinde yumurtalar açılamamaktadır. Amblyseius californicus
ise, yüksek sıcaklıklarda üremesine devam edebilmektedir. İşte bu yüzden A. californicus yüksek sıcaklıkların görüldüğü Akdeniz ülkeleri için uygun bir ajan olarak görülmektedir. Fakat buna rağmen, kırmızı örümceklerin BM’sinde bu avcı akarların birlikte salınması önerilmektedir. Amblyseius californicus’un salım oranının diğer avcı P. persimilis ile aynı olduğu bildirilmektedir.
Ülkemizde kırmızı örümceklerle mücadele amaçlı tavsiye alan BM etmenlerinin, zararlının yoğunluklarına bağlı olarak tavsiye edilen salım yoğunlukları Ek çizelge 1’de verilmektedir.
Kırmızı örümceklerin kontrolünde uygulanan biyolojik mücadele programlarının başarısını etkileyen faktörler
Avcı akarların kırmızı
örümceklerin BM’sinde kullanımları sırasında tarlada, serada veya laboratuarda zaman zaman başarısızlıklar söz konusu olabilmektedir. Bu başarısızlıkların sebepleri aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir.
a)
Avcıdan kaynaklanan olumsuzluklar: Avcı avına özelleşmiş olmalıdır. Phytoseilus persimilis avına spesifik bir avcı olmakla birlikte salım zamanı avının yoğunluğu düşük olmalıdır. Eğer daha da erken salım yapılırsa, bu kez avcı besin aramak için salım yaptığımız alanı terk edecektir. Böyle durumlarda avcının diğer alternatif besinlerle beslenmesi istenen bir durumdur. Ancak P. persimilis sadece avı ile beslenip polen gibi diğer alternatif besinlerle beslenmezler. Ancak diğer avcı A. californicus, alternatif besinlerle beslenmekle birlikte başarı sadece buna bağlı kalmamaktadır. Başarıyı etkileyen diğer önemli bir faktör ise avcının düşük nisbi nem koşullarında da hayat döngüsünün devam etmesidir.
b)
Salım uygulamaları: Avcının seçimi yapıldıktan sonra, başarıyı etkileyen en önemli hususlardan bir diğeri de avcının
salım uygulamalarıdır. Ürün seraya dikildikten hemen sonra, ilk zararlı görünür görünmez avcı salımı yapılmalıdır veya avcının beslenebileceği alternatif besin var ise daha erken salınmalıdır. Avcı salınımının geciktirilmesi başarıyı olumsuz
etkilemektedir. Bu sebeple BM firmasının
tavsiyesine göre önerilen av/avcı oranında ve belirtilen zamanda salım uygulaması gerçekleştirilmelidir. Av/ avcı salım oranına ürünün çeşidi, zararlı yoğunluğu ve iklim koşulları gibi birçok faktör etki etmektedir. Aşağıda verilen Tablo 1’de, P. persimilis’in sıcaklık değerlerine bağlı olarak salınması gereken av/avcı oranları ve avını baskı altına alabileceği süre (gün) gösterilmektedir.
Tablo 1. Kırmızı örümceğin sera koşullarında P.persimilis / T.urticae salım oranlarına ve değişik sıcaklıklarda biyolojik yolla kontrol altına alınma süreleri (gün)
Avcı (P. persimilis) / av
(T.urticae) oranları
|
Sıcaklık
|
||
24
oC
|
18
oC
|
13 oC
|
|
1:200
|
16
|
28
|
47
|
1:100
|
13
|
25
|
47
|
1:50
|
11
|
25
|
35
|
1:20
|
9
|
20
|
29
|
c)
Salım metotları: Kırmızı örümceklerle BM’de, P. persimilis’in kullanıldığı ilk yıllarda, avcı akar T. urticae ile yoğun bulaşık fasulye üzerinde kitle üretimi yapılmaktaydı ve serada kırmızı
örümcek görülür görülmez, avcı akarın bulunduğu fasulye yaprakları kopartılıp seraya bulaştırmak için dağıtılmaktaydı. Bu salım metodu bazı üreticiler tarafından halen kullanılmakta ve tercih edilmektedir. Bu metotla avcı akarın değişik dönemleri salınmakta ve seraya yerleşmesinin
daha başarılı olduğu düşünülmektedir. Ancak son yıllarda, yaygın olarak kullanılan salım metodunda ise salım kutuları kullanılmaktadır. Salım kutularının içerisinde nemlendirilmiş buğday kepeği veya vermikulit bulunmaktadır. Bunun içerisine avcı akar ve avı birlikte bulunmaktadır. Bu metotla salım
daha kolay olmaktadır. Ancak avcı akar ve avın her ikisi de yaşayan canlılar olduğu için, bu kavanozların depolanması ve uygulaması konusunda üzerinde yazan etikete uyulmalıdır.
d)
Avcı akarlarda görülen diyapoz: Avcı akarların bazılarında görülen kış diyapozu, Akdeniz Bölgesinde seralarda sonbahar ve kış yetiştiriciliğinde
BM’yi olumsuz etkilemektedir. Ancak P.persimilis ve A. californicus da diyapoz görülmemektedir. Avcı akarların BM’de kullanılmasına karar verilmeden önce mutlaka diyapoza girip girmediğinin ortaya konması gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder