Yaprakbitleri: Myzus persicae (Sulz.) Aphis gossypii Glov. Macrosiphum euphorbiae (Thomas) (Homoptera: Aphididae) Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli
Yaprakbitlerinin vücutları oval biçimde ve yumuşak olup, 1.5-3.0 mm boyundadır. Özellikle bitkilerin taze sürgün ve dallarında koloni halinde bulunurlar.
Yaprakbitleri
bitki
özsuyunu
emerek zarar yapar.
Emgi
nedeniyle
yapraklar büzüşmüş, kıvrılmış bir görünüm alır. Bu emgi sonucu bitki zayıflar, gelişme durur, ürünün verim ve kalitesi bozulur. Salgıladıkları tatlı maddeler fumajine neden olarak bitki yüzeyini örter, bitkinin özümleme ve solunuma engel olması sonucu zarar oluşur. Ayrıca virüs hastalıklarını taşımak ve sağlam bitkilere bulaştırmak suretiyle büyük zararlara neden olurlar. Örneğin; M. persicae 50 değişik virüsün vektörüdür.
Biyolojik Mücadelesi
Yaprakbitleriyle BM’ye ihtiyaç duyulmasının
temelde iki nedeni vardır. Bunlardan birincisi, yaprakbitleri çok sayıda insektisite karşı dayanıklılık kazanmıştır. Diğer bir sebep ise, serada görülen zararlıların birçoğuna karşı BM yöntemi geliştirilmiş
olup,
yaprakbitlerinin mücadelesinin de bu zararlıların mücadele metoduyla uyumlu olması gerekmektedir. Yaprakbitlerinin çok sayıda doğal düşmanı olmakla birlikte, avcılardan özellikle Coccinellidae, Chrysopidae ve Cecidiomyiidae, parazitoitlerden de Aphidiidae, Aphelinidae türleri BM açısından çok önemlidir. Bu familyaların yaprakbitleri üzerindeki biyolojik karakterleri Tablo 2’ de görülmektedir.
Tablo 2. Yaprak bitlerinin en önemli doğal düşmanlarının biyolojik özellikleri
Gruplar
|
Gelişme süresi
|
Üreme kapasitesi
|
Konukçusuna özelleşmesi
|
Seraya dağılım kapasitesi
|
Entomopatojen Funguslar
|
-
|
-
|
Orta
|
Yüksek
|
C Chrysopidae
|
Uzun
|
Yüksek
|
Düşük
|
Orta
|
C Coccinellidae
|
Uzun
|
Yüksek
|
Düşük
|
Orta
|
C Cecidomyiidae
|
Uzun
|
Orta
|
Düşük
|
Yüksek
|
A Aphidiidae
|
Kısa
|
Yüksek
|
Yüksek
|
Yüksek
|
A Aphelinidae
|
Orta
|
Yüksek
|
Yüksek
|
Orta
|
Entomopatojen funguslar: Fungusların uygulanması yaprakbitlerinin en önemli BM yöntemi olarak kabul görmekle birlikte, bazı virus preparatları da geliştirilmiştir. Funguslar, tarla ve laboratuvar koşullarında etkileri yüksek, konukçusuna özelleşmiş, faydalılara ve hedef dışı organizmalara zararsız olmaları sebebiyle BM’de kullanılmaya en uygun
doğal düşman grubunu oluşturmaktadırlar. Fungusların etki mekanizması kendine has olmakla birlikte, sporlar çimlenerek zararlının vücuduna giriş yapmakta ve daha sonra zararlı içerisinde çoğalarak zararlının ölümüne sebep olmaktadır. Ticari olarak mevcut entomopatojenlerden funguslardan en yaygın kullanılanı Verticillium lecanii olup geniş bir kullanım alanı vardır. Bu preparatların kullanımını sınırlandıran faktör, gelişmeleri ve etkinliklerini artırmak için uzun süre yüksek seviyede rutubete ihtiyaç duymalarıdır.
Avcı böcekler: Yaprakbitlerinin BM’sinde özellikle Akdeniz
ülkelerinde
polifag avcılar önemli rol oynamaktadır. Bunlardan özellikle miridler
ve en fazla bilinen örneği Macrolophus caliginosus’dur. Bu avcı domateste beyazsineğe karşı salınmakla birlikte, yaprakbitlerini de kontrol etmektedir. Ayrıca bu
avcının anavatanı Akdeniz
ülkeleri olduğu
için
seralara kendiliğinden bulaşmakta ve yumuşak vücutlu birçok zararlının popülasyonunu baskı altında tutabilmektedir.
Diğer avcılardan, Chrysoperla carnea’nın (Şekil 22) av spektrumu içerisinde yaprakbitleri de bulunmakla birlikte, serada pratik kullanımı geliştirilememiştir. Bu avcının erginleri polen ile beslenir, sadece üç larva dönemi yaprakbitleri ile beslenmektedir. Seraya larva dönemi salınmakta, ancak erken dönem larvalar salındığında bunların büyük çoğunluğu salımdan birkaç gün sonra kaybolmakta ve seraya yerleşememektedir. Daha ileri dönemlerdeki larvaların salımları birkaç kez tekrarlandıktan sonra seraya yerleşebilmektedir. Bu durum maliyeti artırmakta dolayısıyla bu avcının seralarda kullanımı pratik olmamaktadır.
Coccinellidler yaprakbitlerinin doğal düşmanları olarak üzerinde en fazla çalışılan avcı grubunu oluşturmaktadır. Larva ve ergin dönemlerinin hepsi yaprakbiti üzerinde beslenmekle birlikte, sadece son dönem larva çok sayıda yaprakbiti tüketmektedir. Bu avcıların kullanımları, erginleri seranın pencerelerinde uçtuklarından ve larva salımı yapıldığı zamanda, aynı C. carnea da olduğu gibi bir iki gün içerisinde larvalar kaybolduğundan dolayı seralarda kullanımı yaygınlaşmamıştır.
Cecidomyidlerden Aphidolates aphidimyza, yaprak bitlerinin en yaygın ve en polifag olan avcısıdır
Bu avcıların erginleri ballı madde ile beslenir. Ömürleri çok kısa olup görevleri sadece çiftleşmek ve geceleri yumurta koymaktır. Yaprakbitleri ile avcının
larva dönemleri beslenmektedir. Beslenme esnasında yaprakbitleri uyuşmakta ve daha sonra vücutlarının içerisi avcı tarafından emilmek suretiyle boşaltılmaktadır. Bu avcının yaprak biti ile beslenme kapasitesi, diğer avcılarla karşılaştırıldığında daha düşük olmakla birlikte, avcı beslendiği yaprak bitinden daha fazlasının ölümüne sebep olabilmektedir. Avcının kullanımında dikkat edilecek diğer önemli bir husus ise diyapoza girmesidir.
Sıcaklığın 20 oC ve gün uzunluğunun 16-17 saat sürdüğü ortamlar diyapoz için kritik zamandır. Yani bu şartların devam ettiği dönemlerde bu türün kullanılması, BM açısından bir fayda sağlamayacaktır.
Parazitoidler: Yaprakbitlerinin parazitoitleri taksonomik olarak Hymenoptera takımına ait Aphidiidae ve Aphelinidae
familyalarında yer almaktadır. Parazitoitlerden en yaygın kullanılan tür, Aphidus colemani olmasına rağmen, bu tür dahi yaprakbitlerinin üreme kapasitesinin çok yüksek olması sebebiyle yeterince bu zararlıyı kontrol altına alamamaktadır (Şekil 24).
Yaprak bitlerinin BM’sinde doğal düşmanların kombine edilmesi önerilmektedir. Yaprakbitlerinin yoğunluğu çok düşük seviyelerde
seyrederken parazitoit salımı yapılmalı ve buna rağmen yaprakbiti popülasyonu artmaya devam ederse, gelişmesini
tamamlayabilmek için
daha fazla
yaprakbiti tüketmesi gereken A. aphidimyza salınmalıdır. Daha sonra yaprakbitlerinin yoğunluğunu eradike etmek için coccinellid ve chrysopid avcılar salınmalıdır (Şekil 25,22) . Ancak yaprak bitleriyle BM’nin bu zararlıya karşı geliştirilen dayanıklı veya tolerant bitki çeşitleriyle desteklenmesi gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder